35- Yermuk Savaşı (H. 15)
36- Kisra'nın Hazinelerinin Ele
Geçirilmesi
37- Kudüs'ün Fethedilmesi ve
Cabiye'deki Hutbesi
38- Şam'daki Veba Salgını (H. 18)
39- Hayber Yahudilerini Sürmesi (H. 19)
35- Yermuk Savaşı (H.
15)
1. Ömer b. el-Hattab
- - (-)
27381- İyad el-Eş'ari
der ki: Yermuk şavasında ben de bulundum. Bu savaşta Ebu Ubeyde b. el-Cerrah,
Yezid b. Ebi Süfyan, İbn Hasene, Halid b. el-Velid ve İyad -bu İyad yukarıdaki
ravi İyad değildir- olmak üzere beş komutanımız vardı. Ömer bizi gönderirken:
"Savaş olması halinde başkomutanınız Ebu Ubeyde olsun" demişti. Ancak
savaş kızışınca Ömer'e: "Ölümle karşı karşıyayız" diye bir mektup
yazıp yardım göndermesini istedik. Ömer: "Benden yardım isteyen
mektubunuzu aldım. Size yardım etmesi için daha yüce ve orduları daha güçlü
olan birini göstereyim ki o da Allah'tır. Ondan yardım isteyin. Muhammed
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bedir savaşında sizden daha az bir sayıyla bu
yardım sayesinde zaferi elde etmişti.
Bu mektubum elinize
geçtiği zaman savaşın ve bana bir daha bu konuda başvurmayın" şeklinde bir
cevap yolladı.
Bunun üzerine savaşa
başladık. Onları hezimete uğratırken dört fersah kadar da kovaladık. Savaş
sonucu bolca ganimet elde ettik. Elde edilen malların sadakasının verilmesi
konusunda istişare edilince İ yad elde edilen malların onda birinin sadaka
olarak verilmesi yönünde görüş bildirdi.
Yolda Ebu Ubeyde:
"Benimle kim yarışır?" deyince, genç biri: "Şayet (yenilmene)
kızmayacaksan ben yarışınm" karşılığını verdi. Yapılan yarışı da genç
kazandı. Yarış esnasında Ebu Ubeyde'nin, Arap cinsi atının üzerinde saç
örgülerinin uçuşarak gencin arkasından geldiğini gördüm.
[Sahih]
Heysemi (9362) der ki:
"Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ravileri güvenilir kimselerdir.
"
36- Kisra'nın
Hazinelerinin Ele Geçirilmesi
1. Cabir b. Semure
- - (-)
27382 (1)- Cabir b.
Semure der ki: Nebi'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Müslümanlardan bir
topluluk, Kisra'nın beyaz sarayının hazinelerini ele geçirecektir'' buyurduğunu
işittim.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(7437-8) rivayet etti.
27383 (2)-Z Cabir b.
Semure der ki: Nebi'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Müslümanlardan bir
topluluk, Kisra hanedanlığının beyaz sarayını (n hazinelerini) ele
geçirecektir'' buyurduğunu işittim.
[Hasen]
27384 (3)- Cabir b.
Semure der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''Müslümanlardan
(veya müminlerden) bir topluluk, Kisra hanedanlığının beyaz sarayının
hazinelerini ele geçirecektir'' buyurduğunu işittim. Yine: ''Allah, Medine'yi
''Taybe'' olarak isimlendirdi'' buyurduğunu işittim.
[Sahih]
Diğer tahric: Şahidini
Buhari: 4/88 (1872), Müslim 2/1007 (1385) ve Tirmizi 5/239 (3028, "hasen
sahih") rivayet ettiler.
28068 (1)'de tekrar
edecektir.
37- Kudüs'ün
Fethedilmesi ve Cabiye'deki Hutbesi
1. Ebu Amr b. Hafs b.
el-Muğire
- - (-)
27385- Naşire b. Sumey
el-Yezeni der ki: Ömer b. el-Hattab'ın Cabiye'de verdiği hutbeyi dinledim.
Hutbesinde: "Allah beni şu malların bekçisi ve dağıtıcısı kıldı. Daha
doğrusu bunları dağıtan da Allah'tır. Bundan dolayı dağıtmaya önce Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ailesi ve ileri gelenlerinden
başlayacağım" dedi. Sonrasında Cüveyriye, Safiyye ve Meymune dışında
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in diğer eşlerinden her birine on bin
(dirhem) maaş bağladı. Aişe: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
aramızda adil davranırdı" deyince Ömer eşit olacak şekilde hepsine aynı
miktarı verdi.
Sonra: "Diğerlerine
gelince, ilk Muhacirlerden başlayacağım, zıra yurdumuzdan haksız yere zulme
uğrayarak çıkarıldık. Sonra da ileri gelenlerine vereceğim" dedi ve Bedir
savaşına katılanlardan her birine beş bin (dirhem) maaş bağladı. Ensar'dan
Bedir savaşına katılanlardan her birine dört bin, Uhud savaşına katılanlardan
her bir kişiye de üç bin (dirhem) maaş bağladı.
Sonra konuşmasına şöyle
devam etti: "Hicrette acele edenlere dağıtmada öncelik tanınacak, hicrette
geç kalanlara daha sonra verilecektir. Bu konuda kişi suçu (hicret için) aldığı
yoldan başkasında görmesin. Halid b. elVelid'in azli konusunda da beni mazur
görmenizi istiyorum. Zira ben ona malı yoksul Muhacirlere dağıtmasını
söylemiştim, ama o bunları varlıklı, soylu ve ileri gelen kişilere verdi.
Bundan dolayı onu azledip yerine Ebu Ubeyde b. el-Cerrah'ı getirdim."
Ebu Amr b. Hafs b.
el-Muğire: "Ey Ömer b. el-Hattab! Vallahi bu konuda seni mazur göremeyiz!
Zira Resulullah'ın da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) görevlendirdiği bir adamı
görevinden aldın! Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (düşmana karşı)
çektiği bir kılıcı kınına geri soktun! Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) diktiği bir sancağı indirdin! (Halid ile aranda bulunan) akrabalık
bağlarını gözetmeyip amcan oğlunu (Halid'i) kıskandın" deyince, Ömer b.
el-Hattab: "Akrabalık olarak sen ona daha yakınsın! Henüz gençsin ve amcan
oğlun (Halid) için bana kızıyorsun" karşılığını verdi.
[Sahih]
Diğer tahric: Nesai
es-Sünenu'l-kübra'da (8225) rivayet etti.
13454 (l)'de tekrar
etmiştir.
38- Şam'daki Veba
Salgını (H. 18)
1. Abdurrahman b. Avf
- - (-)
27386- Abdullah b. Abbas
bildiriyor: "Ömer b. el-Hattab, Şam'a gitmek üzere yola çıktı. Serğ'e
ulaştığında Ebu Ubeyde b. el-Cerrah ve arkadaşlarından bir grup ordu komutanı
onu karşıladılar ve Şam'da veba salgını olduğunu söylediler..." Ravi söz
konusu hadisi aktardıktan sonra şöyle devam etti: "Abdurrahman b. Avf da
bir işinden dolayı orada bulunmuyordu. Geldiğinde şöyle dedi: "Veba
konusunda bilgim var. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in:
''Bulunduğunuz bölgede görülürse ondan kaçmak için o bölgeden çıkmayın. Bir
bölgede (veba) olduğunu duyarsanız o bölgeye girmeyin'' buyurduğunu
işittim." Bunun üzerine Ömer, Allah'a hamdetti ve geriye döndü.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(5729), Müslim (5837-8) ve Ebu Davud (3103) rivayet ettiler.
19769 (5)'te tekrar
etmiştir.
39- Hayber
Yahudilerini Sürmesi (H. 19)
1. Ömer b. el-Hattab
- - (-)
27387- Abdullah b. Ömer
der ki: Zübeyr ve Mikdad b. el-Esved ile birlikte mallarımızın bakımını yapmak
için Hayber'e gittik. Hayber'e ulaştığımızda her birimiz kendi malına gitti.
Fakat
Sonra insanlara bir
konuşma yapmak üzere kalktı ve şöyle dedi: "Ey insanlar! Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hayber Yahudileriyle, dilediğimiz zaman onları
sürebileceğimiz şartı üzerine muamele yapmıştı. Bildiğiniz gibi onlar da
Abdullah b. Ömer'e saldırmış ve kollarını çıkarmışlardır. Daha önce Ensarlı
olan adama yaptıklarını da biliyorsunuz ki bunu onların yaptıklarından şüphe
etmiyoruz. Orada bizim onlardan başka bir düşmanımız yoktur. Bundan dolayı
Hayber'de kimin malı varsa malının başına gitsin, çünkü Yahudileri oradan
süreceğim." Sonrasında da onları Hayber'den çıkardı.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(2730) ve Ebu Davud (3007) rivayet ettiler.
27388- Ebu Firas der ki:
Ömer b. el-Hattab bir hutbe verip şöyle dedi:
"Ey insanlar! Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) henüz aramızdayken kimin ne olduğunu biliyorduk.
Zira vahiy iniyor ve Allah bu konuda gerekenleri bildiriyordu. Şimdi ise Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat etmiş, vahiy de kesilmiştir. Artık size
söylediklerimiz üzerinden sizleri bilebileceğiz. Hayırlı bir şey yaptığını
gördüğümüz kişi hakkında hayır düşünür ve buna dayanarak onu severiz. Kötü bir
şey yaptığını gördüğümüz kişi hakkında da kötü düşünür ve buna dayanarak ona
öfke duyarız. İçinizde olan ve yalnızken yaptığınız şeyler ise sizinle Rabbiniz
arasındadır. Bir zamanlar Kur'an okuyan kişilerin bununla Allah rızasını ve
katındaki mükafatı umduklarını düşünürdüm. Fakat şimdi bana öyle geliyor ki
bazıları Kur'an'ı insanlardan bir şeyelde etmek için okuyorlar. Sadece Allah
rızası için Kur'an'ı okuyun ve amellerinizi sadece O'nun rızası için yapın.
Bilin ki ben valilerimi size dininizi ve sünneti öğretsinler diye gönderiyorum;
sizi dövüp mallarınıza el koysunlar diye değil! Valilerim tarafından böylesi
bir şeye maruz kalan kişi onu bana şikayet etsin. Canım elinde olana yemin
olsun ki böylesi bir durumda valiye kısas uygularım!"
Amr b. el-As dizlerinin
üzerinde kalkıp: "Ey müminlerin emiri!
Müslümanlardan bir vali,
yönettiği kişilerden birini terbiye babından dövecek olsa ona da kısası uygular
mısın?" diye f6funca, Ömer: "Ömer'in canı elinde olana yemin olsun ki
evet, kısas uygularım! Ona kısas uygularım!" karşılığını verdi ve şöyle
devam etti: "çünkü Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bile
kendine kısas uyguladığını gördüm. Sakın müslümanlardan birini dövüp küçük
düşürmeyin. Askerlerin askerlik süresini uzatıp onları fitneye düşürmeyin!
Haklarını ellerinden alıp onları küfre itmeyin! Askerlere ormanlık arazide mola
verdirip düşmana kırdırmayın."
[Hasen]
Diğer tahric: Ebu Davud
(4637) ve Nesai (8/34) rivayet ettiler.